00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- absorbesoğurma.
- acenteBir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş.
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- akümülatörElektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan, istenildiğinde bunu elektrik enerjisi olarak veren cihaz.
- arkadaşlıkArkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır davranış.
- asilsoylu.
- açaranahtar.
- açıkAçılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı.
- ağdaKaynatılarak çok koyu ve yapışkan bir macun durumuna getirilen pekmez veya limonlu şeker eriyiği.
- bakireCinsel ilişkide bulunmamış (dişi).
- besteciBeste yapan kimse.
- erikGülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica).
- ermekBir şeye erişmek, ulaşmak.
- faizİşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr.
- fileYün, pamuk vb. ipliklerden düğümlerle oluşmuş ağ.
- günahkarGünah işlemiş, günahı olan.
- hediyearmağan.
- iadeAlınmış bir şeyi geri verme.
- kalpGöğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ.
- karaYeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü.
- katısert, yumuşak karşıtı.
- keklikSülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix).
- kimseHerhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.
- korkuBir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü.
- laikDin işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan.
- ligaÜç deniz mili uzunluğunda bir ölçü birimi.
- logoimlek.
- maaşaylık.
- magmaYerin içinde, sıvı veya hamur kıvamında uçucu gazlarla doymuş olarak bulunan eriyik.
- mecburHerhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan.
- monarşistMonarşizme ilişkin, bu rejimi benimseyen ve savunan.
- mültecisığınmacı.
- müzeSanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer.
- narkotikuyuşturucu.
- pideMayalı hamurdan yapılan, isteğe göre üzerine yumurta, kıyma, peynir, pastırma vb. konarak pişirilen, ince, yayvan yiyecek.
- reelgerçek.
- sondaSuyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç.
- stronsiyumAtom numarası 38, atom ağırlığı 87,63, yoğunluğu 2,6 olan, 771 °C'de eriyen, doğada bazı maden filizlerinde bulunan sarı bir element (simgesi Sr).
- tabldavul.
- türküÇoklukla dörder mısralı bentlerden oluşan, 11’li hece vezniyle yazılan ve kendine özgü bir besteyle okunan halk edebiyatı nazım birimi.
- unsuröge.
- verilmekVerme işine konu olmak.
- yukarıBir şeyin üst bölümü.
- çiniDuvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha.
- üsteBir mal değişiminde, malı daha değerli olanın aldığı para.