00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- atılmakAtma işine konu olmak.
- aynıHer bakımdan birbirinin eşi, ayırt edilemeyecek kadar benzeri, tıpkısı olan.
- benzeribenzer.
- bucakKenarda köşede kalmış yer.
- camiMüslümanların ibadet etmek için toplandıkları yer.
- damgaBir şeyin üzerine bir nişan, bir işaret basmaya yarayan araç.
- denlikadar.
- direksiyonTaşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenek.
- düşüşDüşmek işi.
- emekBir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü.
- epeyceepey.
- fileYün, pamuk vb. ipliklerden düğümlerle oluşmuş ağ.
- gömütmezar.
- ilanduyuru.
- iletiYazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi.
- imparatorlukİmparator olma durumu.
- indirmekYüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak.
- içkiİçinde alkol bulunan içecek.
- liraYüz kuruş değerinde Türkiye'nin para birimi.
- makrobüyük, mikro karşıtı.
- mermerBileşiminde %75'ten çok kalsiyum karbonat bulunan, genellikle beyaz, renkli ve damarlısı da olan, cilalanabilen, billurlaşmış kireç taşı.
- mermiAteşli silahlarla atılan patlayıcı ve delici madde.
- neviçeşit.
- neşeliNeşesi olan.
- nitratNitrik asit tuzu.
- notasyonnotalama.
- olmuşOlgunlaşmış, ergin.
- rastgelegelişigüzel.
- ringÜzerinde boks yapılan, çevresi kordonla çevrilmiş yer.
- ruhiruhsal.
- sedefMidye, istiridye vb. deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sedefçilikte kullanılan, pırıltılı, beyaz, sert bir madde.
- seraSebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer.
- sevgiliGönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse.
- suniyapay.
- süratçabukluk.
- sürgünCeza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse.
- tartışmakBir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları çeşitli deliller ileri sürerek karşılıklı savunmak.
- tekkeTarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer.
- trenDemir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi.
- uyduBir gezegenin çekiminde bulunarak onun çevresinde dolanan daha küçük gezegen.
- yatakUyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya.
- âdetaneredeyse.
- ölçüBir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme.
- önemBir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu.
- şeytanişeytanca.