00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- adaminsan.
- aksikarşıt.
- anotartı uç.
- anyonNegatif elektrikle yüklü iyon.
- asitTurnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik.
- bakımsızlıkBakımsız olma, terk edilme, yüzüstü bırakılma durumu.
- banyoYapılarda, içinde yıkanılan bölüm.
- baştanBaşından alarak, bir kez daha.
- boksÖzel eldiven takmış iki kişinin birbirlerine yumruk vurarak yaptıkları spor karşılaşması.
- dehaİnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey.
- dekorTiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin ve geçtiği çağın özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü.
- depoKorunmak, saklanmak veya gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer.
- divaSinema, tiyatro, müzik, dans, bale vb. sanatlara emek vermiş, alanında uzmanlaşmış ve tanınmış olan kadın sanatçı.
- dolayısıylaDolaylı olarak, doğrudan ilgili olmayarak.
- dominantbaskın.
- drenark.
- eklemVücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer.
- ekolBir bilim ve sanat kolunda ayrı nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akım.
- ekvatorFındık, ceviz vb. meyvelerin ölçümünde kullanılan bir birim.
- enflasyonDolanımdaki para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesinden ortaya çıkan ve fiyatların toplam yükselişi, paranın değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik parasal süreç.
- eskiÇoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan.
- faaletkin.
- farkBir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik.
- figüranGenellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
- hınçÖç alma duygusu ile dolu öfke, kin.
- imzalıİmza edilmiş.
- isabetliYerine düşmüş, yerinde, uygun.
- kafesHayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme.
- kompozisyonAyrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi.
- madenîMadenle ilgili veya madene özgü olan.
- muzdaripIzdırap ve acı çeken.
- naifSaf, deneyimsiz.
- namemektup.
- nispiBirbirine göre (olan), önceki duruma göre.
- paralıParası çok olan, zengin (kimse).
- piyanistPiyano çalan kimse.
- puanÇeşitli spor karşılaşmalarında kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim.
- salıPazartesi ile çarşamba arasındaki gün.
- seksiCinsel çekiciliği olan.
- sendrombelirge.
- yineBir kez daha.
- şansölyeAlmanya ve Avusturya'da hükûmet başkanı.