00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- ahlakiAhlaka uygun, ahlakla ilgili.
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- akçeKüçük gümüş para.
- akımAkmak işi.
- alımAlmak işi.
- anıtÖnemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı.
- asıryüzyıl.
- atölyeZanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer.
- atılHareket etmeyen, yerinden kalkmayan, tembellik eden.
- avroAvrupa Birliği'nin ortak para birimi.
- ayınArap alfabesinin on sekizinci harfinin adı.
- deterministbelirlenimci.
- eksikBir bölümü olmayan.
- elliKırk dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- eşlikEş olma durumu.
- heleözellikle.
- ikizİkisi bir arada doğan (çocuk).
- ileriHerhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı.
- imarbayındırlık.
- istekBir şeye karşı içten gelen yönelme duygusu.
- itkitepi.
- işgalBir yeri ele geçirme.
- karmaşıkİçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan.
- karışıklıkKarışık olma durumu.
- kasaPara veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap.
- kontrastkarşıt.
- kozmikevrensel.
- mecazBir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz.
- neredeyseBir işin, hareketin, olayın gerçekleşmesi anının yaklaştığını anlatan bir söz.
- nikelAtom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni).
- nikâhBir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem.
- sanaSen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi.
- sofraMasa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu.
- tezgâhGenellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa.
- varsayımDeneylerle henüz yeter derecede doğrulanmamış ancak doğrulanacağı umulan teorik düşünce.
- yüzdeHerhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak belli bir hesaba göre verilen ücret.
- yılanSürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı.
- zamanındaeskiden.
- zırhSavaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi.
- öğretiBilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü.
- ılımanSıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer, iklim).