00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- akideinanç.
- akçeKüçük gümüş para.
- ateşliAteşi olan.
- beklemekBir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak.
- doluHavada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.
- dumanBir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan değişik renklerde gaz.
- efsaneEski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye.
- erikGülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica).
- esasenBaşından, temelinden, kökeninden.
- fildişiFil dişinin kırık beyaz rengi.
- iletişimDuygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması.
- inekDişi sığır.
- izotopAtom numarası aynı, kütle numarası farklı olan atomlar.
- içecekSoğuk ve sıcak olarak içilebilen, su, çay, meşrubat vb. içeceklerin tümü.
- iğneDikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç.
- kadimÇok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan.
- kakadışkı.
- kasaPara veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap.
- komutanlıkKomutanın görevi veya makamı.
- lezyondoku bozukluğu.
- libreYarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi.
- mükemmelkusursuz.
- ocakAteş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer.
- polinomçok terimli.
- prestijsaygınlık.
- propagandaBir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma.
- radyasyonIşın veya tanecik yayımı.
- reelgerçek.
- roketAtış sırasında mekanik olarak yön verilen, yörüngesinin başlangıcında öz itmeli olarak yol alan ve daha sonra yalnız balistik kanunlarına bağlı kalan mermi.
- sağınDoğruluk kuralına uygun olan.
- sığdırmakBir şeyin bir kabın veya bir yerin içine sığmasını sağlamak, aldırmak.
- taneHerhangi bir sayıda olan şey.
- yerleştirmekYerleşmesini sağlamak.