00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- adliAdaletle ilgili.
- akılcılıktan yana olan (kimse).
- argoHer yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken, çoklukla eğitimsiz kişilerin söylediği söz veya deyim.
- ayakBacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü.
- babaÇocuğu olan erkek.
- bilardoÇuha kaplı bir masa üzerinde, fil dişi toplarla ve isteka ile oynanan bir oyun.
- diskoMüzik Tarzı.
- elmaGülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pyrus malus).
- etikahlak bilimi.
- etkinHareket hâlinde olan.
- eşarpKadınların başlarına, boyunlarına bağladıkları değirmi ve uzun kumaş.
- gaspBir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma.
- gazaİslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş.
- göreBir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca.
- icraYapma, yerine getirme.
- ilanduyuru.
- iltifatBirine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma.
- imparatorlukİmparator olma durumu.
- itkitepi.
- iyotAtom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I).
- kafatasıİnsanda ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü.
- karıBir erkeğin evlenmiş olduğu kadın.
- klasikÜzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser.
- kumluİçinde kum bulunan.
- kümegrup.
- laikDin işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan.
- maaşaylık.
- mermiAteşli silahlarla atılan patlayıcı ve delici madde.
- obrukYer altı suyunun karbondioksit ile birleşimi sonucu oluşan karbonik asit nedeniyle toprağın çökmesi sonucu oluşan derin çukur.
- okulHer türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer.
- oyuncuHerhangi bir takımda oynayan sporcu.
- paraDevletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı.
- simgeDuyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret.
- suçlamakBir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek.
- tahtHükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk.
- taneHerhangi bir sayıda olan şey.
- tankZırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı.
- trafikUlaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt tarafından kullanılması.
- uykusuzUyumamış veya uykusunu alamamış.
- villaYazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev.
- yarıBir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri.
- ödemekBir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek.
- öfkeEngelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi.