00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- akçaBeyazımsı, beyaza benzer.
- alfabetikAlfabe sırasına göre dizilmiş.
- ameledim.
- aryaOperalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça.
- atomBirkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
- bakımsızlıkBakımsız olma, terk edilme, yüzüstü bırakılma durumu.
- binayapı.
- coşkunCoşmuş olan.
- doktoraBir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak.
- dramadram.
- elliKırk dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- erikGülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica).
- evrakResmî kurumlarda işlem gören belgeler.
- hazinedarBir hazineyi bekleyen, yöneten kimse.
- inandırmakİnanmasını sağlamak.
- işlemBir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi.
- klavyeParmaklarla hareket ettirilen piyano, org vb. çalgılarda veya yazı ve hesap makinelerinde değişmez bir eksen çevresinde inip kalkabilen, istenilen işe göre düzenlenmiş bazı mekanizmaları çalıştıran kaldıraç kollarının, tuş sıralarının bütünü.
- klinikHastanın bakıldığı, muayene edildiği yer.
- kuluçkaCivciv çıkarmak amacıyla yumurtaya yatmış veya yatmak üzere olan dişi kuş veya kümes hayvanı.
- kuşakBele sarılan uzun ve enli kumaş.
- kümegrup.
- masaAyaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya.
- nesihKaldırma, hükümsüz bırakma.
- okurokuyucu.
- olayOrtaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş.
- osmanlıGüneydoğu Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'da hüküm sürmüş eski bir imparatorluk (1299–1922).
- otsuOt gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki).
- rıhtımBir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer.
- sebepBir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.
- süreBir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü.
- sütunHerhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek.
- uçakKanatlarının altındaki havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı.
- valizGenellikle yolculukta içine çamaşır vb. eşya konulan küçük el bavulu.
- veyaAyrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz.
- âşıkaşık kemiği.
- ölçerAteşi karıştıracak demir kol.
- ıssızKimse bulunmayan veya az kimse bulunan.
- ışımaaydınlanma.
- şakaGüldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz.
- şiirZengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi.