00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- aletBir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne.
- anlamBir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce.
- atlıAtı olan.
- azaltmakAz denecek bir miktara indirmek.
- açanOynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı.
- belgeBir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb.
- bereketliAlışılandan veya beklenilenden fazla olan.
- dekorTiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin ve geçtiği çağın özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü.
- erikGülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica).
- eşitYapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey).
- flütYan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı.
- gazaİslam dinini korumak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kutsal savaş.
- gaziSavaştan sağ olarak dönen kimse.
- güreşçiGüreş yapan, güreşen kimse.
- herkesİnsanların bütünü.
- hukukToplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü.
- iadeAlınmış bir şeyi geri verme.
- ibareBir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz.
- idealülkü.
- kampüsyerleşke.
- karikatüristkarikatürcü.
- koliPosta paketi.
- kulakBaşın her iki yanında bulunan işitme organı.
- kutuİnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap.
- mekanikKuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı.
- metinBir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü.
- mevsimYılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri.
- modaDeğişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.
- patentbuluş belgesi.
- pilotBir hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kimse.
- takımBir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı.
- tamiratonarım.
- uzaklaşmakBir şeyden, bir yerden veya kimseden ayrılıp uzağa gitmek.
- öbekküme.
- ürünDoğadan elde edilen, üretilen yararlı şey.