00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- adımYürümek için yapılan ayak atışlarının her biri.
- aktifetkin.
- cinayetBir canlıyı öldürme.
- girintiDüz bir yüzeyde bulunan içeri girmiş bölüm.
- göreceVarlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen.
- havalandırmaKapalı bir yerin havasını değiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla hava akımını sağlama işlemi.
- hürriyetözgürlük.
- kafeİçecek ve hafif yiyeceklerin satıldığı, bazılarında kapı önlerinde oturacak yerlerin bulunduğu ayaküstü yiyecek yerleri.
- karikatürizeKarikatür durumuna getirilmiş olan.
- komutAskerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen emir.
- kütüphaneKuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak vb. her türlü kayıtlı bilgi kaynağını toplayan, düzenleyen ve bilgi gereksinimi olan kullanıcının etkin biçimde hizmetine sunan kuruluş.
- masaAyaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya.
- nikelAtom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni).
- oruçTanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre kendini alıkoyma.
- sterilizeBozulmasına yol açabilecek mikroorganizmalardan ve mayalardan sterilizasyon yöntemiyle arınmış olan (ürün vb.).
- sığınmacıBaşka bir ülkeye veya yere sığınmış olan kişi.
- trenDemir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi.
- uzaklaşmakBir şeyden, bir yerden veya kimseden ayrılıp uzağa gitmek.
- yönetmenTiyatro ve sinema oyunlarında oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen, metin, yorum, dekor, müzik vb. ögeler arasında birlik sağlamaya çalışan kimse.
- zarfİçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese.
- çalıştırmakÇalışmasını sağlamak.
- çıkışÇıkmak işi.
- ölmekYaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek.
- örnekİncelemek veya denemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası.
- ılıkSoğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak.
- ırkçılık yanlısı olan.