00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- absürtsaçma.
- aktarımAktarmak işi.
- ağızYüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ.
- doğuBulunulan yerde sola kuzey, sağa güney alındığında yüzün dönük olduğu yön.
- etkiBir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki etkileme gücü.
- hükûmetbakanlar kurulu.
- ilanduyuru.
- ilkbaharKuzey yarım kürede 21 Mart-21 Haziran arası, güney yarım kürede 24 Eylül-21 Aralık tarihleri arsındaki zaman dilimi, kışla yaz arasındaki mevsim.
- imarbayındırlık.
- italikeğik yazı.
- işsizİşi olmayan.
- keklikSülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix).
- klipGenellikle televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan, bir müzik parçasını görüntü eşliğinde veren film.
- kraliyetkrallık.
- kutuİnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap.
- laikDin işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan.
- liraYüz kuruş değerinde Türkiye'nin para birimi.
- marjYazılmış veya basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk.
- mücahitKutsal ülküler uğruna savaşan kimse.
- namluTüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça.
- nedenBir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz.
- oniksbalgam taşı.
- rauntBoks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri.
- sağırİşitme ve konuşma sorunu yaşayan, iletişimi işaret dili ile kurabilen ve işiten kişilerle iletişim kurmakta zorlanan (kimse).
- suniyapay.
- sükseDikkat çeken başarı.
- tiyatroDram, komedi, vodvil vb. eserleri sahneleme sanatı.
- toplantıBirden çok kimsenin belirli amaçlarla bir araya gelmesi.
- ucuzFiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı.
- umumigenel.
- varoluşYaşama, var olma, bir şeyin ne olduğu, nasıl olduğu değil, var olduğu olgusu.
- yaramazUygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan.
- zekiAnlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan.
- ziraçünkü.
- çoğuBir şeyin büyük bölümü.
- şakaGüldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz.