00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- aboneBir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse.
- adakAdanılan şey.
- anlayışlıAnlayışı olan.
- artıToplama işleminde + işaretinin adı.
- asılBir şeyin kendisi, kopya karşıtı.
- avluBir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan.
- başvurulmakBaşvuru yapılmak.
- boyaRenk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan madenî, bitkisel veya sentetik madde.
- dağlıkBirçok dağın bulunduğu, dağlarla kaplı (bölge).
- ekmekTahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek.
- erikGülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica).
- eskiÇoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan.
- evet“Öyledir” anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü.
- hamsigillerden, Akdeniz, Karadeniz ve Batı Avrupa kıyılarında avlanan, 10-12 santimetre boyunda, ince uzun bir balık (Engraulis encrasicholus).
- iadeAlınmış bir şeyi geri verme.
- iflasBorçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan iş adamının durumu.
- iltifatBirine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma.
- irinOrganizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı.
- istekBir şeye karşı içten gelen yönelme duygusu.
- istifaKendi isteğiyle işten veya bir hizmetten ayrılma.
- kafabaş.
- karikatürizeKarikatür durumuna getirilmiş olan.
- kasapSığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse.
- köfteGenellikle çekilmiş etten, bazen de tavuk, balık veya patatesten yapılan, türlü biçimlerde pişirilen yemek.
- köleSavaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse.
- mezonElektrondan ağır, protondan hafif bir atom cisimciği.
- modifiyeDeğiştirilmiş.
- rampaBir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü.
- tamamlamakTam ve eksiksiz duruma getirmek.
- uykusuzUyumamış veya uykusunu alamamış.
- uzatmakUzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak.
- çiftBirbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler).
- çilesıkıntı.