00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- antikİlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan.
- asfaltSiyah renkte şekilsiz bir cins bitüm.
- atmosferikAtmosferle ilgili.
- atıfBir tarafa çevirme.
- deriİnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka.
- dokuzSekizden sonra gelen sayının adı.
- eşikKapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak.
- filmFotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit.
- flütYan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı.
- fuarBelli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek ve satmak amacıyla açılan büyük sergi.
- hakimiyetegemenlik.
- hikâyeBir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması.
- ikonBir programı, veriyi, görüntüyü veya filmi simgeleyen ekran üzerindeki resimcik.
- inanışİnanmak işi.
- izinBir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük.
- karboksilOrganik asit grubunda bulunan -COOH formülündeki tek değerli kökler.
- kazmakHerhangi bir araçla toprağı açmak, oymak.
- kuluKonya iline bağlı ilçelerden biri.
- köşeBirbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı.
- maaşaylık.
- maliyeKamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü.
- markAlman para birimi.
- muntazamdüzgün.
- narsistözsever.
- nicelikBir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu.
- orgazmCinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası.
- sanıkSuçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse.
- stiltarz.
- sınavÖğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama.
- taliikincil.
- tazıGenellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir tür köpek (Canis familiaris grajus hibernicus).
- tonluAkciğerlerden gelen havanın ses tellerini titreştirmesiyle boğumlanan (ses).
- ufakBoyutları normalden küçük.
- vaazCami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma.
- vurmakElini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere veya bir kimseye hızla çarpmak.