00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- adayBir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse.
- akikKalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş.
- ağaçlıkAğacı bol olan yer.
- aşkınBelli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş.
- davaKorunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına yapılan başvuru.
- değişiklikDeğişik olma durumu.
- doğuBulunulan yerde sola kuzey, sağa güney alındığında yüzün dönük olduğu yön.
- edebilmekEtme ihtimali veya imkânı bulunmak.
- etkileyiciEtkileyebilecek özellikte olan.
- genişEni çok olan.
- ibretKötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç.
- idealülkü.
- imalatHam madde işlenerek yapılan her türlü mal.
- itmekBir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek.
- iyilikİyi olma durumu.
- içeriİç taraf, içteki bölüm, dışarı karşıtı.
- kabaÖzensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz olan, ince karşıtı.
- kalpGöğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ.
- kasaPara veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap.
- kentşehir.
- madenYer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral.
- makinaherhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için dişliler, yataklar ve miller gibi çeşitli makine elemanlarından oluşan düzenekler bütünü.
- markAlman para birimi.
- perişanDağınık, düzensiz, karmakarışık olan.
- peygamberAllah’ın, buyruklarını insanlara iletmek için elçi olarak görevlendirdiği kimse.
- resesyondurgunluk.
- taksimpaylaştırma.
- tanrısalilahi.
- vidaDöndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi.
- çiviİki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk.
- ılıklıkIlık olma durumu.
- şansBir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum.
- şarkdoğu.
- şeytanişeytanca.