00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- alışkınBir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan.
- alışverişÇarşı, pazar, mağaza vb. yerlerden ihtiyaç duyulan şeyleri satın alma işi.
- alışılmışHer zamanki.
- astropikalTropikal bölgelere yakın fakat daha yüksek bir enlemde olan.
- avcıAvı kendine iş edinen kimse.
- başatbaskın.
- ilkeTemel düşünce, temel inanç.
- kalkanOk, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık.
- katışıksızsaf.
- mehdiDoğru yolda olan, hidayete ermiş olan.
- oburGereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen (kimse).
- okurokuyucu.
- ovalBiçimi yumurta gibi olan.
- pişirmekBir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek veya içilebilecek bir duruma getirmek.
- sabunKirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde.
- sabıkönceki.
- sahihGerçek, doğru, sağın, hakiki.
- tabibağımlı.
- tedbirliÖnceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan.
- tepeBir şeyin en üstteki bölümü.
- topikTahin, nohut, patates ve soğanla yapılan meze.
- zarfİçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese.
- örtüÖrtmek için kullanılan şey.
- ırkçılık yanlısı olan.
- ısıtmakSıcak duruma getirmek.