00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- akikKalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş.
- alanDüz, açık ve geniş yer.
- ayıkSarhoşluğu veya baygınlığı geçmiş olan.
- casusBir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse.
- iadeAlınmış bir şeyi geri verme.
- kehribarSüs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılan ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine.
- kenevirKendirgillerden, sapındaki liflerden halat, çuval vb. kaba örgüler yapılan, iki evcikli bir bitki.
- kromozomKaryokinez bölünme sırasında hücre çekirdeğinin içinde beliren ve kromatinin parçalara ayrılmasıyla oluşan, canlılarda bazı özelliklerin bireyden bireye aktarılmasında görevli olan, DNA içeren, kıvrık çubuk biçimindeki kalıtımsal yapı.
- kutuİnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap.
- marjYazılmış veya basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk.
- metaMal, ticaret malı.
- morsgillerden, Kuzey Atlantik'te yaşayan, derisi, dişi ve yağı için avlanan bir memeli hayvan.
- niceKaç, ne kadar.
- okulHer türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer.
- okumakBir metni sadece harf ve işaretlere bakıp anlamak veya metni seslendirmek.
- okurokuyucu.
- otomobilMotorlu, dört tekerlekli kara taşıtı.
- resmenDevlet adına, resmî olarak.
- restore"Eski ve değerli bir yapıyı onarıp eski durumuna getirmek" anlamındaki restore etmek birleşik fiilinde geçen bir söz.
- sitotoksikHücrelerin yapı ve işleyişinde hasara veya hücre ölümüne sebep olan (madde).
- stajHerhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi.
- teslisÜçe çıkarma.
- ustaBir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse.
- çıplaklıkÇıplak olma durumu.
- öbekküme.