00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- alanDüz, açık ve geniş yer.
- altıncıAltı sayısının sıra sıfatı, sırada beşinciden sonra gelen.
- aralıklıBirbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan.
- armağanBirini sevindirmek, mutlu etmek, onurlandırmak, kutlamak için veya anı olarak verilen şey.
- asilsoylu.
- becayişKarşılıklı yer değiştirme.
- cıvaAtom numarası 80, atom ağırlığı 200,5, yoğunluğu 13,59 olan, donma noktası -38,8 °C olduğundan, normal sıcaklıkta sıvı olarak bulunan, gümüş renginde bir element (simgesi Hg).
- daireKonut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri.
- divaSinema, tiyatro, müzik, dans, bale vb. sanatlara emek vermiş, alanında uzmanlaşmış ve tanınmış olan kadın sanatçı.
- eklerİçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü.
- enzimBir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik madde.
- etekBedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi.
- eşikKapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak.
- füzeBir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan itiş gücü ile hareket eden düzenek.
- gemiSu üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt.
- görebilmekGörme ihtimali veya imkânı bulunmak.
- hayalZihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey.
- ilgiliİlgilenmiş olan, ilgisi bulunan.
- ilimbilim.
- irinOrganizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı.
- katısert, yumuşak karşıtı.
- keselilerKanguru gibi, dişilerinin karnında yavrularını taşımaya yarayan kese bulunan hayvanlar takımı.
- kombinasyonbirleştirme.
- korkunçÇok korkulu, korku veren, dehşete düşüren.
- kubbeYarım küre biçiminde olan ve yapıyı örten dam.
- kumaşPamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma.
- kuraİki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme.
- kışkırtıcıKışkırtma işini yapan.
- master(eğitim) üniversite diplomasıyla doktora arasındaki akademik derece, yüksek lisans derecesi.
- milyonBin kere bin, 1.000.000.
- mineMetal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı.
- naifSaf, deneyimsiz.
- obeziteAşırı kiloluluk, hastalık ölçüsüne varan şişmanlık.
- okulHer türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer.
- profesörYükseköğretim kuruluşlarında en üst aşamada olan öğretim üyesi.
- stokBir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü.
- tutucuMevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen (kimse).
- türeadalet.
- ustaBir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse.
- vurgunHile ile veya fırsatçılıkla haksız yere aşırı kazanç elde etme.
- yeleAt, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan ve saça benzeyen uzun kıllar.
- çiviİki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk.
- ücretİş gücünün karşılığı olan para veya mal.
- şeceresoyağacı.
- şifreGizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü.
- şiirZengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi.