00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- adınaBir şeyin veya bir kimsenin namına.
- almakBir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak.
- anatomikAnatomi ile ilgili.
- anotartı uç.
- asitTurnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik.
- atabilmekAtma ihtimali veya imkânı bulunmak.
- aydınlıkBir yeri aydınlatan güç, ışık.
- aynenHiçbir değişiklik olmadan, olduğu gibi.
- açanOynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı.
- barınakBarınılacak yer.
- bedenİnsan ve hayvan vücudunda baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm.
- bileCümlede kendinden önceki ögeyi belirli duruma getiren bir söz.
- bunamaYaşlanma veya bazı sinir hastalıklarına bağlı olarak başta bellekte olmak üzere zihinsel işlevlerde bozulma.
- dişilCinsiyet kategorisinin söz konusu olduğu dillerde dişi cinsten sayılan (kelime).
- enstrümançalgı.
- erginOlmuş, yetişmiş, kemale ermiş.
- etekBedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi.
- eşikKapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak.
- eşitYapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey).
- fuarBelli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek ve satmak amacıyla açılan büyük sergi.
- gerginGerilmiş durumda olan.
- gizliceKimseye göstermeden, kimseye belli etmeksizin, gizli olarak.
- ikizİkisi bir arada doğan (çocuk).
- inmeİnmek işi.
- içtenlikleHer türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, karşısındakine güvenerek, kendine yakın bularak, temiz yürekle, içten bir biçimde.
- kahverengiKavrulmuş kahvenin rengi.
- kalemYazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç.
- kampÇadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri.
- kedigillerden, memeli, köpek dişleri iyi gelişmiş, çevik ve kuvvetli, evcil, küçük hayvan.
- kraliçeKral karısı veya krallığı yöneten kadın.
- kutuİnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap.
- körfezKaranın içine sokulmuş deniz parçası.
- kümegrup.
- kıtaYeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri.
- liraYüz kuruş değerinde Türkiye'nin para birimi.
- marjYazılmış veya basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk.
- meraotlak.
- mülkEv, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal.
- sürücüKarada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse.
- takibenardınca.
- tanecikKüçük tane.
- tüketimTüketmek işi.
- vaatBir işi yerine getirmek için verilen söz.
- vatanyurt.
- ücretİş gücünün karşılığı olan para veya mal.
- şımarıkŞımarmış, şımartılmış (kimse).