00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- anıtÖnemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı.
- basıklıkBasık olma durumu.
- bedenİnsan ve hayvan vücudunda baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm.
- despotBir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse.
- diyabetşeker hastalığı.
- egemenlikEgemen olma durumu.
- erekamaç.
- erkenVaktinden önce, alışılan zamandan önce.
- eserEmek sonucu ortaya konan ürün.
- girintiDüz bir yüzeyde bulunan içeri girmiş bölüm.
- görevBir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş.
- görüşGörmek işi.
- hadisMuhammed'in sözleri.
- hürriyetözgürlük.
- idrarBöbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı.
- ilgisizİlgisi olmayan veya ilgilenmeyen.
- inceKendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan.
- inciİstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
- insanoğluinsan.
- jeolojiyer bilimi.
- komiserGüvenlik teşkilatının meslek aşamaları içinde yer alan, il, ilçe veya bucaklarda bulundukları yerin emniyet ve asayişine ait işleri yöneten, üniformalı veya sivil memur.
- kornaMotorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru.
- kursağırşak.
- kuzeydoğuKuzeyle doğu arasındaki yön.
- liraYüz kuruş değerinde Türkiye'nin para birimi.
- memeYavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ.
- mülkEv, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal.
- nazımşiir.
- niyetBir şeyi yapmaya önceden karar verme.
- olguBirtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç.
- rampaBir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü.
- rektörÜniversitenin tüzel kişiliğini temsil eden, yönetimden, eğitim ve öğretimin düzenli yürütülmesinden sorumlu profesör.
- renksizRengi olmayan.
- rütbeSubay, astsubay ve polislerin sahip olduğu, astlık üstlük ilişkilerini düzenleyen basamak.
- sivriUcu keskin ve batıcı olan.
- stüdyoSanat çalışmaları için düzenlenmiş oda.
- söylemekDüşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak.
- süratçabukluk.
- sınırİki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi.
- tahtHükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk.
- tuzakKuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek.
- yineBir kez daha.
- zeytinyağıZeytin tanelerinden çıkarılan bitkisel yağ.
- ümitumut.