00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- absürtsaçma.
- akarKiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk.
- akrabaKan bağıyla birbirine bağlı olan kimse.
- akçeKüçük gümüş para.
- alaycıAlay etme huyu olan (kimse).
- alaylıErlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay.
- algılayıcıAlgı yetisi olan (kimse).
- aslaHiçbir zaman, hiçbir şekilde.
- asıryüzyıl.
- atolmercan adası.
- avcıAvı kendine iş edinen kimse.
- başarılıBaşarı gösteren.
- believet.
- daimisürekli.
- davaKorunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına yapılan başvuru.
- davetçağrı.
- doktoraBir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak.
- efsaneviEfsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer).
- ekranÜzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey.
- firavunEski Mısır hükümdarlarına verilen ünvan.
- hanebir bütünü oluşturan bölümlerden her biri.
- huyluHerhangi bir huyu olan.
- hızlandırmakHız verilmek, hızı artırılmak.
- kasaPara veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap.
- kastAyrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri.
- kotaBir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste.
- mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi).
- otelYolcu ve turistlere geceleme, konaklama imkânı sağlamak amacıyla kurulmuş işletme.
- otsuOt gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki).
- razıUygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden.
- saatBir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası.
- sanaSen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi.
- saygıDeğeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu.
- skorsonuç.
- sıtmaAnofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık.
- taşraBir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi.
- ucuzFiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı.
- ufakBoyutları normalden küçük.
- ulaşımUlaşmak işi.
- uzunİki ucu arasında fazla uzaklık olan.
- vaatBir işi yerine getirmek için verilen söz.
- yüceNicelik, nitelik, erdem vb. bakımlardan en üstün olan.
- önceİlk olarak, başlangıçta.