00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- asgariEn az, en aşağı, en düşük, en alt.
- believet.
- dönüşDönmek işi.
- erekamaç.
- hacıDin buyruklarını yerine getirmek için hacca gitmiş Müslüman.
- hainHıyanet eden (kimse).
- halaBabanın kız kardeşi.
- inkarYaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme.
- kopukKopmuş.
- kulaGövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu.
- laikDin işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan.
- lokalMüzikli eğlencelerin yapıldığı yer.
- makinaherhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için dişliler, yataklar ve miller gibi çeşitli makine elemanlarından oluşan düzenekler bütünü.
- niceKaç, ne kadar.
- omuzBoynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm.
- onurİnsanın kendine karşı duyduğu saygı.
- operaSözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri.
- paranoyaAbartılı gurur, kuşku, sanrı, güvensizlik ve bencillikle belli olan bir ruh hastalığı.
- personelBir hizmet veya kuruluşun görevlileri, bir iş yerinde çalışanların tümü.
- ringÜzerinde boks yapılan, çevresi kordonla çevrilmiş yer.
- sacayağıÜzerine tencere, tava vb. koymaya yarayan, ateş üzerine oturtulan, üç ayaklı çember veya üçgen biçiminde demir destek.
- seraSebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer.
- sosyologtoplum bilimci.
- suşiİnce şerit biçimindeki yosun tabakasının içine çiğ balık, yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç ve özel baharat karışımının konulmasıyla hazırlanan Japon yemeği.
- ucuzFiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı.
- yapıBarınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri.
- yerelyöresel.
- yineBir kez daha.
- yokuşAşağıdan yukarıya gittikçe yükselen eğimli yer.
- çilesıkıntı.
- şansBir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum.
- şeyhülislâmOsmanlı Devleti’nde, II. Mahmut döneminden önce fetva verme yetkisine sahip, sonrasında ise kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan kimse.