00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- azilGörevden alma.
- bilekElle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm.
- dakikaBir saatlik zamanın altmışta biri.
- divaSinema, tiyatro, müzik, dans, bale vb. sanatlara emek vermiş, alanında uzmanlaşmış ve tanınmış olan kadın sanatçı.
- dukaDük ünvanının eskiden kullanılan biçimi.
- ermekBir şeye erişmek, ulaşmak.
- etiketBir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt.
- etkinHareket hâlinde olan.
- federasyonSavunma ve dış politika alanında dayanışma amacıyla birden fazla devletin bir birlik devleti içinde birleşmesi.
- icatbuluş.
- imalatHam madde işlenerek yapılan her türlü mal.
- izciİz güderek aradığını bulabilen kimse.
- kandırmakKanmasını sağlamak, inandırmak.
- kilogramBin gramlık bir ağırlık ölçü birimi.
- liberalizmBireyin özgürlüğünü ve ekonomik güçler arasında hür yarışmayı savunan, bireyler, sınıflar ve uluslararasındaki ekonomik ilişkilere devletin karışmamasını isteyen öğreti.
- magmaYerin içinde, sıvı veya hamur kıvamında uçucu gazlarla doymuş olarak bulunan eriyik.
- mayısYılın beşinci ayı.
- ocakAteş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer.
- radyumAtom numarası 88, atom ağırlığı 226,05 olan, 700 °C'de eriyen, 1898 yılında Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, soğukta suyu ayrıştıran, ışın etkinliği çok bir element (simgesi Ra).
- ruhiruhsal.
- saatBir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası.
- sargıEsnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit.
- solgunRengini, tazeliğini, canlılığını veya parlaklığını yitirmiş olan, solmuş.
- terskarşıt.
- uğraşBir insanın yaptığı iş veya meslek.
- yaşaHoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz.
- örtücüÖrtü yapan veya satan kimse.
- öğretiBilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü.
- üzümAsmanın taze veya kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi.
- şasiMotorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü.
- şifaBedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma.