00:00:00
SEN KAZANDIN!
Sonraki
+ - Puanlar
| Zaman harcamak | Tarih |
+ Arama Kuralları
- Sözlük
- acilençabucak.
- aileEvlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik.
- artışArtmak işi.
- bağnazBir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen.
- birincilSırada, önemde ilk yeri alan.
- deizmTanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, evreni bir Tanrı'nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığını ve olmayacağını savunan, vahyi reddeden görüş.
- gişeİstasyon, sinema, banka, mağaza ve bazı giriş kapılarında bilet veya para alıp verilen, çoğu küçük pencere biçiminde olan yer.
- izlemekBirinin veya bir şeyin arkasından gitmek.
- mantıksalmantıklı.
- meşgulBir işle uğraşan, iş görmekte olan.
- niyeniçin.
- okurokuyucu.
- ormanAğaçlarla örtülü geniş alan.
- perdeGörüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü.
- proteinCanlı hücrelerin ana maddesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon ögeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan, karmaşık yapılı doğal madde.
- raporHerhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri veya tespit edilenleri bildiren yazı.
- rastlamakBir kimse ile karşı karşıya gelmek.
- ringÜzerinde boks yapılan, çevresi kordonla çevrilmiş yer.
- rıhtımBir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer.
- satırBir sayfa üzerinde yan yana gelen kelimelerden oluşan yazı sıralarından her biri.
- torkMotorlu araçlarda üretilen gücün tekerleklerden yere aktarılmasını sağlayan dönme kuvveti.
- uzatmakUzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak.
- çeteYasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk.
- çevirmenKonuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse.
- üsteBir mal değişiminde, malı daha değerli olanın aldığı para.
- şansBir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum.